Gülhan Cantürk | Kendi Doğumunuzu Hatırlamak ve Eski Yaraları İyileştirmek
906
post-template-default,single,single-post,postid-906,single-format-standard,qode-quick-links-1.0,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-title-hidden,qode_grid_1300,qode-theme-ver-11.0,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-5.1.1,vc_responsive

Kendi Doğumunuzu Hatırlamak ve Eski Yaraları İyileştirmek

Kendi Doğumunuzu Hatırlamak ve Eski Yaraları İyileştirmek

Bebek, rahimde ne öğrenirse yetişkin olduğunda da onu yaşayacaktır. Bugün bizi biz yapanlar, ana rahminde ve yaşamımızın ilk 6 yılında olanlardır. Hamileliğinizin her ayında, derinlerde bir yerde aslında rahimde geçirdiğiniz kendi sürenizi yeniden yaşarsınız. Mümkünse annenizle konuşup size hamileyken düşündüklerini ve hissettiklerini öğrenin. Anneniz eğer hayatta değilse yada evlat edinildiğiniz için sizi doğuran anneyi tanımıyorsanız,  pek çok teknik  bu kilidi açmanıza yardımcı olur. Çünkü hissettiğiniz korku vebenzeri duygular yalnız kendi deneyiminizden değil annenizin de deneyimlerinden kaynaklanıyor olabilir.

Ne yazık ki hepimizin ailemizle ilgili güzel ve sevgi dolu anıları yok. Hamilelik aynı zamanda, ailemize karşı duyduğumuz eski korkuların ve öfkelerin çok güçlü bir şekilde su yüzüne çıktığı bir dönem olabilir. Bazılarımız ebeveynleri gibi olmayacaklarına dair ant içer, özellikle herhangi bir şiddet ya da ihmale maruz kalanlarımız. Bu, kabullenmesi zor bir gerçek. Öfkelerimizde yada üzüntülerimizde kendimizi kesinlikle haklı görsek bile, bunlara tutunarak yaşamak bizi sadece güçsüzleştirir. Ruhsal enerjimizi alıp bizim yeni ve daha iyi deneyimler yaratabilmemizi engeller. Aile tarihinizi iyileştirmeye şimdi bu dünyaya doğacak yeni bir hayat yaratıyor iken başlayın. Ayrıca unutmayın zaman bütün yaraları iyileştirmez. Sevgi ve bu yönde atılan samimi adımlar iyileştirir.

Eski yaralarınızı bebeğinize aktarmamak ve kendinizi de dönüştürmek için doğum, kendinizle yaptığınız konuşmaların niteliğini görmeye başlamanız için ideal bir yerdir. İşe inançlarınızı gözden geçirerek başlayın.

  • İsteklerinizi bir kenara bıraktığınızda, gerçek olduğuna inandığınız şey nedir?
  • Bunu tanımlamak çaba ve kendi kendinizle vakit geçirmeyi gerektirir, bunun için caba gösterebilir misiniz?
  • Gözleriniz dünyayı nasıl görüyor?
  • Doğumla ilgili düşünceleriniz neler?
  • Eşiniz ve kendiniz arasındaki bağ hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Her inancı kutudan dışarı çıkartıp, tek tek inceleyin, üzerinizde deneyin ve size uyan tarafını alın. Herhangi bir şey için kendinizi suçlayarak vakit kaybetmeyin. Sadece rahat olun ve yürümeye devam edin. Acının da güvenilir bir seçenek olduğunu her zaman önümüzde durduğunu bilin. Yapabildiklerinizi keşfettiğinizde, onları hayatınızın içine alın, bu keşfi yalnızca kendinizin yapması gerekiyor.Üstelik bu keşfi yaparken bebeğinizde sizinle birlikte, sizin rehberliğinizde bu dalgalarla baş edebilme becerilerini geliştirecektir.

Tüm yukardakileri sadece hamileyken değil şu anda bir çocuğunuz varsa yada yoksa kendi annenizle doğumunuzla annenizin çocuk ve doğuma bakışıyla ilgili olabileceğini ihtimal dahiline getirin ve eskiye doğru biraz arkeolojik kazı yapın. Hayatınızla ilgili enteresan keşiflerde bulunabilirsiniz. Anne ve babamın evlendiği zamanlarda ve koşullarda hemen çocuk yapmak beklenen ve istenen bir durumken ben evliliklerinin 5. yılında olmuşum. Anne ve babamın benden sonra tekrar çocuk sahibi olmak istemeleri teknik bir sorun olmamasına ragmen mümkün olmaması; annemin sadece bakabileceğim ve okutabileceğim kadar çocuk yaparım inancının sonucu. Bebekliğinde, iyi bir tahsil yaptırabilecek İstanbullu bir aileye evlatlık verilme ihtimalinin konuşulduğunu  yaşamının ilk 6 yılı içinde duyması sebep olmuş. Bana yaradan iki cocuğa anne olma lütfü bahşetti. Benim de en temel korkularımdan birisi çocuklarıma iyi tahsil yaptıramama idi. Şu anda bu korkunun nereden geldiğini biliyorum. Artık bu konuyla ilgili  mevcut koşullar içinde elimden geleni yaparak ilahi olana güvenmeyi tercih ediyorum.

Olumlu olmayı seçmek de bir süreç, tekrar tekrar yaptığımız bir şey olduğunun farkında olmak da. Hamilelik, doğum ve bir çocuğun ilk 6-7 yılı çok çok önemli. Bu süreçde öğrendikleri deneyimlediğikleri inanç olarak sistemine kaydediliyor ve  yaşamını yönlendirmeye başlıyor. Anne baba olarak söylediğimiz yaptığımız hissettirdiklerimiz çocuklarımız üzerinde kısıtlayıcı, hareket edip gelişmelerine engel olan, ayaklarına pranga geçiren inançlar mı oluşturuyor?  Yoksa destekleyici ve geliştirici inançlar edinmelerine mi  katkı sağlıyoruz?

Hamilelik süreci ve sonrası oldukça önemli; bu dönemde yoganın pozitif katkısında faydalanarak bedeni rahatlatıp zihni netleştirip farkındalığımızı artırarak yeni ruhların dünyaya gelişine aracılık etsek daha güzel bir dünyaya katkı sağlasak nasıl olur? Yaratılış sürecini muhteşem bir şekilde deyimlemiş olmaz mıyız?

Sevgilerimle,

Gülhan Cantürk.