Gülhan Cantürk | Zihinden Kalpe Kalpten Zihine Enteresan Şeyler
1036
post-template-default,single,single-post,postid-1036,single-format-standard,qode-quick-links-1.0,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-title-hidden,qode_grid_1300,qode-theme-ver-11.0,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-5.1.1,vc_responsive

Zihinden Kalpe Kalpten Zihine Enteresan Şeyler

Farkettiğin an dönüştürmeye başladığın andır.

Hareketlerine bakarken, zihninden geçenleri izlerken, duygularını hissettiğin an izlerken

Duyguların bedene ve yüze yansıması

Duygulara bakış duyguları kuçaklama

Duyguları Dönüştürme

Düşünceler

Gençlik ?  Güzellik?    Sağlık?

Algınız ve düşünceleriniz  gençliğinizi, güzelliğinizi ve sağlığınızı nasıl etkiliyor?

Gerçekten ne düşünüyorsunuz?

Düşünceleriniz sizi geliştirecek yönde destekliyor mu? Yoksa ayak bağı mı oluyor?

Harekete geçmenize destek mi engel mi oluyor?

Ruhunuz nerede?

Beden, zihin, duygu bütünlüğünü en son ne zaman yaşadınız?

En son tam olarak nerede ve nasıl var olduğunuzu hissettiniz?

İnsanoğlunun varoluşunun başından beri merak ettiği soru? Ben kimim nerden geldim nereye gidiyorum? Varlığımın amacı nedir?

Benim de içimde; çok eskiden beri, önemli bir şey yapma hayali, bir yaraya merhem olma isteği ve hayatı anlamlandırma arzusu hep vardı.

Yaşamımı onurlu bir şekilde, kendi değerlerime göre şekillendirmeye çalışırken yaptığım işlerin çoğundan memnundum. Elimdeki olanaklar için  şükrederken zaman zaman hayallere dalar acaba zorunluluklarım olmasa gönlüme göre eğitimler alsam kendimi geliştirsem derdim. Kendimi geliştirme ve farkındalığımı artırma isteği hep vardı. Çalıştığım kurumlarda kurumların sağladığı mesleki eğitim olanakları yetersiz geldiğinde gelişimimi kendi imkanlarımla devam ettirirdim.

Sonra bir gün pek çok farklı açıdan bakılıp değerlendirildiğinde bambaşka görünebilecek şeyler yaşadım. Bir süre sonra meli malı zorundayım dediğim şeylerin öyle olmadığını zamanın bazı anlarında kalpte olduğum ve şöyle olsa nasıl olur deyip serbest bıraktığım, affettiğim, yaradana havale ettiğim, unuttuğum şeylerin adım adım yaşamımda ortaya çıkmaya başlaması sonra bunları farketmem merakımı körükledi.

İnsan zihni ve kalbi çok enteresan şeyler yaratmaya yetenekli bazen hiç bilmediğin ve ilgilenmediğin bir konu hakkında tartışıp fikir üretebiliyorsun.

Beynimizde ne var ve nasıl oluyor da hemen çözmeye çalışıyoruz. Kişinin zihnindekini değiştirmek ve buna gerek kalmaması arasında.

Düşünceye meydan okumakve bunu uyanmış farkındalık seviyemizden yapmak.

Pek çok kaynağın ortak deyişi: Değişim her zaman kişisel ya da küresel bilinç içindeki enerjinin niteliğini değiştirmesini anlatır. Dış manzara her zaman içersinin dışarıya yansıması gibidir.Yukarda ne varsa aşağıda da o vardır. İçerde ne varsa dışarda da o vardır.

İçerden dışarıya gerçeğin huzurun, bütünlüğün ve neşe keyif coşkunun yükselmesine izin verebilmek yaşama sevgiyi kendi üzerimizden yaymaz mı?.

Işığın tek yapmamız gereken onun doğal olarak yapmak istediği şeyi yapmasına izin vererek farkındalığımıza  beden, zihin, kalp, ruh ve hayatımıza ilahi sevgiyi davet etmek.

Odağımız engellere kaydığında kendimize şu soruyu sorabilir miyiz? Bunun neresi sevgi gibi? Bunun hangi parçası güvende, rahat, hafiflemiş hissettiriyor.

“Şifa gerçekten “anlık” bir bakış açısı dönüşümü” olduğunu pek çok kez kendimde ve yaşamlarının belli anlarına şahitlik yaptığım inasanlarda gördüm..

Şifalanmak için sevgi herşeye yeter.

İyi bir kalp bizi güzel tutar

 

Güçlü Beden

Berrak Zihin

Açık kalp

Huzurlu bir ruh

Güzellik

Cesaret Güven

Zihinden kalbe düşen

Kalbimizden dilimize dökülen sözler